- SORUMLULUK BİLİNCİ
- ADANMIŞLIK
- İLETİŞİM
- HAYALİNİ GERÇEKLEŞTİRME
21 Aralık 2016 Çarşamba
Yaşamı yönetmenin 4 adımı
18 Aralık 2016 Pazar
EFQM MÜKEMMELLİK MODELİ
14 Aralık 2016 Çarşamba
İletişim ve Güven
7 Aralık 2016 Çarşamba
YOLO Dünyası için Geri Sayım Başladı!
Ulaşımda En Pratik Yol O! sloganı ile yola çıkan ve Uber’in karşılaştığı en güçlü rakip olan girişim YOLO için geri sayım başladı. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de yoğun ilgi gören şehir içi, konfor ve kaliteyi birleştiren yolculuklar sağlayan platformlara bir yenisi daha ekleniyor. Kısa süre içinde hayatımızda farklı bir yer edinmeyi hedefleyen girişimin adı YOLO.
YOLO, şehir içinde lüks segment araçlar ile şehir içi VIP taşımacılık hizmeti veren ve sektöre çok iddialı girerek diğer rakiplerine nazaran çok farklı iş modeli ve kazanç vaat eden bir mobil uygulama. Dünyada Uber modeli olarak bilinen mobil uygulamanın Türkiye versiyonu olarak planlanmış olan YOLO, uzun süren Ar-Ge çalışmaları sonucunda ortaya çıkmış.
YOLO’yu dünyadaki benzerlerinden farklı kılan en önemli özellik TR’de hukuksal altyapısının sağlamlığı ve farklı kazanç modelleri. YOLO, hem kullanıcılara, hem de iş ortaklarına sağladığı yeni nesil bir iş modeli ile kısa sürede yola çıkıyor.
YOLO, TEB Holding ve Çolakoğlu Grup Yönetim Kurulu Üyesi Haydar ÇOLAKOĞLU başkanlığındaki güçlü yatırımcı ve yönetim kadrosu ile de dikkat çekiyor. Yönetim kademesindeki 12 kişilik tecrübeli ekibin, 1 yıl süren çalışmaları sonucu ortaya çıkardıkları YOLO, şehir hayatına yeni bir soluk getirmeyi planlıyor.
Ulaşımdaki zorlukları keyif ve konfor ile çok uygun koşullarda sunmayı hedefleyen ekip adına konuşan YOLO Yönetim Kurulu Başkanı Haydar ÇOLAKOĞLU şunları söyledi;
“Günümüzde temel ihtiyaçlarımızdan biri olan şehir içi konforlu seyahatin hızlı, güvenli ve ucuz olarak sağlanabilmesi başlangıç noktamızdı. Bununla birlikte, kayıt dışı kalan birçok seyahatin kayıt altına alınarak vergilendirilmesi, sektörde hukuksal altyapının sağlamlaştırılması yeni düzende yeni normallere alışan bizler için çok önemli. İşlerimize teknolojiyi en verimli şekilde entegre etmek hem kullanıcılarımıza hem de iş ortaklarımıza yüksek kazanç sağlayacaktır.
YOLO yüzde yüz yerli yapım bir uygulamadır. Amaçlarımızdan biriside bu iş modelini hızlı bir şekilde ülke dışında da kullanılan bir marka yapmaktır. YOLO’nun temel felsefesi bundan ibarettir.
Kendi kurucularımızın sağladıkları desteklerin yanında, henüz başlangıç aşamasında iken Los Angeles merkezli bir yatırım şirketinden 16 milyon dolar değerleme ile bir kısım yatırım aldık. Kendileri ile yaptığımız çalışmalar sonucunda da “you only live once” baş harflerinden oluşan YOLO isminde karar kıldık. Bunun yanısıra Los Angeles, San Francisco, Londra ve Zürih merkezli yatırımcı grupları ile de görüşmelerimiz devam etmekte. Bu güç birliği platformu ile hem UBER gibi bir dünya devine rakip olacak, hem de Türkiye’den bir dünya markası çıkartabilmek için çalışacağız.
Başlangıç gününde 300’ün üzerinde araç ile hizmet verecek olan YOLO ile kullanıcılar, tek tuş ile araç çağırabilecek, ulaşım ücretlerini kredi kartları ile ödeyebilecekler. Araçta unuttukları herhangi bir eşyanın güvende olduğunu bilecekler. Yıl sonu hedefimizde 1000’i aşkın araçla hizmet vermek var.
Bu uygulamaların yanısıra yolcularımızı çok özel kampanyalardan da faydalandıracağız. Farklılıklarımız, ilk günden bu ayrıcalıklar ile görülecek. Kasim ayında acilacak beta surumu ile İstanbul`un bazi seckin mekanlarinda yapilacak test surusleri ile hizmete baslayacak olan uygulama üzerinden özellikle tanıtım günlerimizde kayıt yaptıran yolcularımıza 15 Aralık - 4 Ocak tarihleri arasında ücretsiz ulaşım hakları, çeşitli promosyonlar sağlayacağız. Açılışa özel bu kampanya gibi birçok büyük kurumdan da kampanya desteği alan YOLO ile yolculuklarınızın standartları değişecek. YOLO’yu hepinize tavsiye ediyorum. YOLO dünyasına hoş geldiniz.”
GooglePlay ve AppStore dan indireceğiniz uygulama sayesinde YOLO dünyasında siz de yerinizi alın. Detaylı bilgi ve iletişim için www.yolo.com.tr adresinden YOLO’ ya ulaşabilir @yolo_turkiye Instagram adresinden de takip edebilirsiniz.
Bir boomads advertorial içeriğidir.
30 Kasım 2016 Çarşamba
Eğitim programı
29 Kasım 2016 Salı
Konu Dışı
İLETİŞİM KONUSUNDA
İyi Akşamlar, İyi Fikirler, İyi Ümitler
1. Evcil hayvan besleyen arkadaşlar bilir başı boş günlerce yalnız kalırsa nolur ?
- Nolur. her yer dağınık bir halde olur. toparlamak çok zaman alır psikolojik bakımdan çökersiniz. Sizin gibi evcil hayvanınızda çökmüş durumdadır. Beslenmediği için güçsüz ve susuzluktan kurumuş halde olur. Projede öyledir hep ilgi bekler sürekli sizledir aslında ayıramazsınız onu hayatınızdan.
2. Sizde olmayan şeyin ne olduğunu öğrenir misiniz?
- Evet bu soru gayet mantıklı aslında projeler için sizdeki eksikliği gösterir. Çok güzel fikriniz var mesela ama hayata geçirmek için teknik bilgi eksik veya teknik bilginiz var fikriniz güzel ama sağlam dostluklarınız yok. Çabalayıp daha iyisi için uğraşır mısınız yoksa napalım bu da buraya kadarmış mı dersiniz ?
- Ben olumsuz birisiyim demekle olumsuz olunmuyor. Bu noktada karşımıza opposition (karşıtlık) kavramı karşımıza çıkıyor. Nedir bu kavram hepimiz biliriz YingYang'ı felsefenin ana düşüncesi "Her kötülüğün içinde bir iyilik her iyiliğin içinde bir kötülük vardır." Bu felsefeye göre aslında olumsuz olmakta bir noktada iyi nasıl mı ? Mesela: "Bu projenin reklamını yapamıyorum" dediğiniz zaman size yeni araştırma konuları ortaya çıkartıyor nasıl reklam verebilirim vb. Bu yüzden insan kötüyü bilecek ki iyi diyebilsin
- Görünen o ki üç çeşit insanlar bizim etrafımızda dünde kalanlar anı yaşayanlar ve hayalciler siz kendinizi nerde görüyorsunuz? Dünde mi? Bu günde mi? Yarında mı? Bence siz kendinizi hep yaşadığınız anda görün gerçekten bu bir tavsiye ama geçmişe bağlı kalarakta yaşanır anılar bizi mutlu eder . Ama geçmişe bağlı kalarak bazı olayları atamazsınız içinizden hep o anlar gelir ileri gidemezsiniz. Geleceğe bağımlı da yaşanır o da şöyle hayaller dünyası deriz ya öyle işte Hayal kurmak çok keyiflidir ama bir noktadan sonra gerçek olmayacak kadar ileri gideriz bizim hayalin hayali kısmıyla değil birazda gerçekle işimiz var. Anı yaşamak aslında bizim için biçilmiş kaftan. Anı yaşarsanız mutlu olursunuz üzülmeyi mutlu olmayı maksimuma çekersiniz. :)
28 Kasım 2016 Pazartesi
YENİ BİR FİKRİM VAR ! :)
Arkadaşlar merhabalar bu yayınımı seneler sonraki bir başarının başlangıcı hayali olarak yazıyorum.
Biz üretmektense tüketmeyi çok seviyoruz. Pekala biz neden yeni bir şeyler üretip bunu pazarlamayalım? Şimdi ilgisi olduğunuz bir konuda bir şey yapıp pazarlayabileceğimiz bir platform olsa ve yine güzel bir sanatsal çalışma yapan bir başka üreticinin sanatına bir katkıda bulunmak ister miyiz?
Bilmiyorum ama neden olmasın diyorum. Bir girişimci olarak yeni bir fikir üretmek istedim. Bu fikrimi sizinle paylaşmak ve bana bu fikirde neler yapabilirim nasıl geliştirebilirim neden bunu yapmalıyım konuları hakkında bir geri dönüş almak istiyorum.
Tabi ki bir arkadaş fikrimi çalabilir yeni bir şey geliştirebilir bunu pazarlayabilir. Ama o fikir üretmediği için buna takılı kalır ve bir özenti fikir olduğu için bir kimliği olmaz ben başka fikirle girişimci kimliğimi korurum daha parlak daha güzel bir fikirle küllerimden yeniden doğarım.
Herkesin gördüğü bir kaç eksiklik çevresinde vardır. Genel olarak ülkemizde eksik çok alaya alma ve yapamazsın edemezsin gibi olumsuz cümlelerle bizi sadece tüketime yönlendiren düşüncelerimiz yerine biz neden olmasın diyerek gelişmiyoruz.Birbirimizi sürekli sert eleştirmek yerine sen bu projeyi böyle yapsan daha iyi olmaz mı diyerek niye geliştirmeye çalışmıyoruz?
Bu bilinci bize ilk önce ailemiz verir bu hep böyledir ama bunu ne kadar kullandığımız ne kadar ileri götürebildiğimiz önemlidir aslında. Mesela bir çocuk bir resim yapıyor babasına diyor ki "Baba bak resim yaptım sence güzel olmuş mu?" Babası bu konuda "kızım çok güzel olmuş" diyip resme öylesine bakmasıyla resme meraklı şekilde göz atıp "kızım güzel yapmışsın gel şu kısmını senle şöyle yapalım" diyip eksikliğini ona fark ettirmeden belirtip geliştirmesi arasında çok fark vardır.
İşte bu konuda bende siz takipçilerimden bunu istiyorum. Berkay fikrin güzel ama ödeme sisteminde şunu kullansan daha iyi olur. Berkay bu konu gerçekten güzel bir nokta bunun yanına da engelli kardeşlerimiz için şunu ekleyebilirsen daha iyi olur veya Berkay bu fikri şu şu nedenlerden dolayı beğenmedim bak şöyle bir eksiklik ortaya çıkıyor derseniz. Sizinle bir iş ortaklığı fikir tartışmaları başlar. Fikrimin ayrıntılarını size özel olarak anlatırım. Belki çok saçma bir fikir.
Bu konuda bir kaç girişimci abilerime arkadaşlarıma danıştım fikrimi beğenenlerde oldu fikrimi saçma bulanlarda oldu ama hiç biri yapamazsın demedi.
"YAPAMAZSIN!!!"
Bu öyle bir kelime ki insanı psikolojik olarak bir bunalıma bile sokabilir. İnsan faktörü öyle bir şeydir ki artık bu noktadan sonra bir şey olmaz dedikten sonra o noktadan on adım öne götürmeyi başarmıştır.
Endüstri 4.0 devrimi bu konunun canlı örneği değil midir ? Bir sürü işletme bu konuda gelişmek için şuan inanılmaz yatırımlara yönelmiş durumda. Kendimi geliştirmek için sizin değerli yapıcı yorumlarınıza ihtiyacım var.
24 Kasım 2016 Perşembe
ENDÜSTRİ 4.0 Hakkında bakış açımız
Ülkede bu kadar çok suriyeli varken üretim için daha ucuz iş gücü sağlanabilir ama ülkemizde kendi milletimiz işsizken ortaya bir adaletsizlik çıkıyor. Güçlü ve isim yapmış firmaların bir çoğu ikinci dünya savaşı sonrası üretimlerini Çin gibi nüfusun çok olduğu yerde yaptılar.
Ucuz iş gücü daha çok üretim iyi mühendislerle ortaya çıkarılan ürün yeterince kaliteli ve hızlı bir şekilde ortaya çıkarılmış oldu.
Milli firmalarımız başarı için bunu bir şekilde aşması gerektiğini düşünüyorum Endüstri 3.0 devrimine dahi tam adapte olamamış tedarikçi firmalar varken Endüstri 4.0 biraz fazla geliyor gibi düşünmemeli ve hemen bu konuya bir el atmalıyız.
Nasıl mı?
İşletmeyi; Yazılım ve üretimin bir araya gelmesi negatif ve pozitif şekilde etkiliyor. Bir çok üretim yapan robotik yapıların yazılımların güvenilirliği birbirlerine veri aktarım hızları yeterince hızlı veya kalibre olmayabilir bu ortaya üretim yapan makinelerin koordine çalışmaması gibi negatif yönde sorunlar ortaya çıkartır. Uzun bir bakım onarım süreci bize yedek makinelerin maliyeti ya da yenileme yatırımı gibi maliyetlerini de önümüze koyabilir. Pozitif yönleri ise:
Daha hızlı daha iyi daha ucuz üretimler bu sayede ortaya çıkan ürünlerimizin kalitesi ise ayarlanabilir hata düzeyinden dolayı gayet kaliteli üretimler ortaya koyacaktır. Düşün ki bir üretim fabrikasındasınız ve tek bir adam çalışıyor o da fabrikayı bekleyen köpeği besliyor. Bize ne kadar uç gözükse de imkansız değil
Zamanında bir çok insan olmaz teknoloji daha ileri gitmez dedikçe daha da ileriye gitti daha da gelişti ve daha da gelişecek kimse artık 3 sene sonra teknoloji nereye gelecek tahmin edemez.
22 Kasım 2016 Salı
Gençlik Fermanı
KISACA ENDÜSTRİ MÜHENDİSLİĞİ