21 Aralık 2016 Çarşamba

Yaşamı yönetmenin 4 adımı

Hiç yorum yok




MAZERETLER

Aslında bizim en temel sorunumuz her kişiye, her olaya, her duruma şikayet edip kusur bulma mantığımız. Maalesef bu böyle "Neden olmasın?" diyenlerden olmak yerine ne gerek var diyenlerden olmayı tercih ediyoruz. Fark ettiğiniz üzere bir projeye başladım. Daha önceden sorun olarak gördüğüm neticeyi bir amaca bağladım ama kim umursar ki diyordum. Sonra çok yanıldığımı bir etkinlikte bir konuşmacıdan aldığım bir soru ile fark ettim. SİZ NEDEN NEDEN OLMASIN DEMİYORSUNUZ? Evet ben bunu demiyordum. Neden olsun ki kim beni umursar kim dikkate alır. 
Sonra bu geliştirdiğim projeyi daha önce görev aldığım projeler bazında düşündüm. Ben fark yaratıyorum kafamda neden bu gerçek olmasın ki ? Neden insanlara rol model olmayayım ? Neden bende bir lider olmayayım? Nereden başlayacağımı bilmiyordum. 

Sonra açtım Google'ı, ne yapmak istiyorum diye düşünüp, ben girişimci olmak istiyorum dedim ve bir girişimci nasıl olunur yazdım. 252.000 sonucu bana 0.04 saniyede sundu canım google. Ben bunlardan 10 tanesine baktım. Dünya kadar literatür var. Okudum, inceledim. Dedim ki "Bunlar bir cevap değil bunlarla olmaz!" sonra dedim ki " Bir kaç kitap falan alayım videolar izleyeyim belki böyle gelişirim doğru adımlar falan atarım." olmuyor. En son eğitimlere gittim katıldım. Çok değerli insanlar bir şeyler uygulatarak bir şeyler öğretiyor.O da yetersiz.

Kendi cevabımı kendimde buldum nasıl ? Bu anlatması zor bir konu. 
Herkes bir yerlerden belirli donanımlar edinir ve bir noktaya gelir. Ben o kadar eğitimlerin benim hırsımdan olduğunu anladım. Sonra yatağıma uzandım. Ev arkadaşım evde değildi. Işığı kapattım, bilgisayarımı ve telefonumu uzaklaştırdım. 


NEDEN OLMASIN ?


Dedim ve sonra bir sistem kurmalıyım diye düşündüm. Öğrendiğim bir kaç sistem var onları düşündüm kafamda en uygun olanı seçtim. EFQM sonra dedim ki ben nasıl birisiyim. Çok eksik yanım var. Öncelikle hayır diyemiyorum, çabuk sıkılıyorum, odaklanamıyorum, anlık hırslanıyorum, korkuyorum, cesaretim yok, kendimi ifade edemiyorum, çekiniyorum, el alem ne der diye düşünüyorum  aslına bakarsınız benden lider falan olmaz(dı). Sonra bir blog sitesi açayım dedim bakalım süreklilik sağlayabilecek miyim? Düşünmeye devam ettim ne kadar kitap okuyorum ? Baktım hiç okumuyorum. Evet git gide bir resim çıkmaya başladı ve beni o saatte hiç bir şey rahatsız etmiyor. Gözlerimi kapattım tamamen karanlık oldu. Kendimi bir lider olarak görmek istedim. Hayallere daldım. Projeyi yönetiyorum, çalışan ekibimle konuşuyorum, başka firmalarla iletişime geçiyorum, örnek olmaya çalışıyorum, sorumluluklarımı yerine getiriyorum. Dedim ki bir lider olmak istiyorsan yani bu hayalinin gerçek olmasını istiyorsan Berkay sana bazı özellikler lazım.

  1. SORUMLULUK BİLİNCİ
  2. ADANMIŞLIK
  3. İLETİŞİM
  4. HAYALİNİ GERÇEKLEŞTİRME
Ben yukarıdakileri en sondan başlayarak aslında çok büyük hata yapmışım. 1. Sorumluluk bilinci bunun ayrımını aslında yapamamıştım. Görev ve sorumluluk bu nebzede çok farklı şeyler örnek verecek olursam: okula gitmek görevim. Başarılı bir ortalama olması görevim ama sorumluluk ne mesela topluma olan sorumluluk olarak örnek vermek istersem, Eskişehir ayazında 6-7 yaşında bir çocuğun üşümemesini sağlamak için sattığı bütün çikolataları satın almak ve ona üstündeki kabanı vermek. Bu çocuğun Suriyeli olmasının öneminden çok onun oyun çağında olması ve diğer insanlardan farkı olmamasından kaynaklı. Belki eve gidene kadar üşürüm ama benim bir evim var.


Sonra adanmışlık geldi. Söz vermek ile paralel bence herkese verdiğimiz sözü tutmak zorundayız. Kendimize verdiğimiz sözü ne kadar tutuyoruz ? Vücudum çok şekilsiz diye şikayet etmek yerine kalkıp spor yaptın mı güzel kardeşim ? Param yok diye şikayet edip babanı aramak yerine boş vakitlerinde çalışmayı denedin mi kardeşim ? Hayır. Belki avukatsın belki bir mühendis ama kendine sözünü geçiremiyorsan bunların insanlara etkisi ne kadar ? Doğru değinmiyor muyum bu konuda ? Kendi adanmışlığını oluşturduğunda Lider olmak için gerekli temeli atarsın ve bunu başarmak için son adımın kalmış olur İLETİŞİM!

İletişimde adanmışlık gibidir. Kendi beynindeki zıt fikirleri yönetip onları yargılayacaksın. Beynin senin patronun değil sen beyninin Yöneticisi olacaksın.! 

Asla bunları tamamlamadan hayal kurmamalıyız.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder